Dev bir oyuncağa benzeyen bu hayvanları hepiniz
görmüşsünüzdür. Bu sevimli hayvanların yalnızca bambu yediğini biliyor muydunuz?
Örneğin, yetişkin bir panda günde 15 kilo bambu yer. Bu da senede 6 ton bambu
yapar. Bu yüzden günün her saati yemek yerler. Ne kadar oburlar değil mi?
Pandaların çok ilginç bir özelliği vardır.
Şimdi kendi elinize bakın. 5 parmağınız var. Ama pandaların fazladan bir tane
parmağı daha var. Her işi kolaylaştıran Rabbimiz, pandalara altı parmak vererek
yiyeceklerini sıkıca kavramalarını ve kolayca yemelerini sağlamıştır.
Pandalar her zaman soğuk ve ıslak ortamlarda yaşarlar. Bu yüzden
yavrularını mağara gibi yerlerde doğururlar. Pandaların, minik ve sevimli bir
oyuncağa benzeyen yavruları doğduklarında kör ve dişsizdir. Genellikle eylül
ayında doğan yavruların boyları 10 cm'dir ve bu bebek pandalar 142 gram
ağırlığındadır. Çok çabuk gelişip büyüyen pandalar, doğduklarında annelerinden
800 kat daha küçüktürler. Daha dokuz aylıkken 27 kilo olurlar. Oysa doğduktan
sonra bizim 27 kilo olmamız için en az 6 yıl geçmesi gerekir.
Pandanın diğer bir özelliği de saldırgan
olmamasıdır. Tek yaptığı patileriyle ağaçları tırmalamaktır. Bunu da
tırnaklarını temizlemek ve törpülemek için yapar. Kaçmak için o kocaman
cüssesiyle ağaçlara tırmanır. Panda çok sakin bir hayvandır, uyurken kendisine
insanların yaklaştığını fark etse bile rahatını bozmadan uyumaya devam eder.
Yani bir gün bir pandayla karşılaşırsanız, bu sevimli hayvanı hiç çekinmeden
rahatlıkla sevebilirsiniz.